AKROKERATOELASTOİDOZ

Genel Bilgi

Akrokeratoelastoidoz, (AKE), otozomal dominant kalıtılan nadir bir hastalıktır ve ilk kez 1952 yılında Brezilyalı dermatolog Oswaldo Costa tarafından tanımlanmıştır. 1973 yılında Jung, ciddi derecede etkilenmiş bir aile ile önemli çalışmalar yapmıştır. 1977’de Matthews ve Harman, anneleri de etkilenmiş iki erkek kardeş üzerinde çalışmalar yapmışlardır. Hastalık, ellerin ve ayakların iç ve dış kenarlarında meydana gelen ten rengi lezyonlar, papüller ile karakterizedir. Esas olarak palmoplantar bölgelerinin yan kısmını etkileyen bir tür marjinal keratodermadır. Otozomal dominant kalıtımının yanı sıra sporadik vakalar da bildirilmiştir. Hastalık tipik olarak çocukluk çağında başlar ancak başlangıcı ergenliğe kadar da gecikebilir, bazı erişkin vakalar da bildirilmiştir. Yaşam süresi üzerine herhangi bir olumsuz etkisi olmadığından hastalık, estetik kaygının dışında iyi bir prognoza sahiptir denilebilir.

 [1, 2, 3, 6]

Belirti ve Semptomlar

Ellerin ve ayakların kenarlarında meydana gelen ten rengi küçük 2-4 mm’lik lezyonlar ile karakterize olmasının yanı sıra hastalıkta eklem üzerleri, tırnak kenarları, diz, bacağın ön yüzü, ayak ve el bileği ve üst kısımları da etkilenebilir (Şekil 1,2). 1998’de Fiallo ve arkadaşları elastoreksinin lezyonların bir özelliği olduğunu bulmuşlardır. Bu küçük papüller gün geçtikçe bir araya gelerek plaklar oluşturabilir. Lezyonlar, çoğu zaman asemptomatiktir. Sistematik bir göstergesi belirtilmemiştir. Hiperkeratoz, akantoz, hiyalinize ve homojen kollajen yapısı, elastik liflerde parçalanma ve azalma hastalığın histolojik özellikleridir. Etkilenen bölgede hafif kaşıntı, ağrı ve yanma hissi olabilir.

Güneşe maruz kalma veya travma hikayesi lezyonların ortaya çıkışını teşvik edebildiği biliniyor, özellikle sporadik vakalarda bu maruz kalmalar veya travmalar dikkate alınmaktadır. El yıkama alışkanlıkları, kıyafetler, ayakkabı sebepli tahriş gibi durumların AKE’ye sebebiyet verebileceği bilindiğinden hastalara mutlaka bunlar sorulmaktadır. Zamanla sayıda artış meydana gelebildiği belirtilmiştir. Hastalığın patogenezi hala tam olarak bilinmemektedir. Hastalık, ırk ve cinsiyet ayrımı göstermez. Hamilelik sırasında lezyonların hızlı ilerlediğine dair raporlar olsa da genellikle ilk birkaç hafta ila ay içerisinde durum stabil hale gelmektedir.

Hastalık, bilateral oluşumlu (yani iki elde de iki ayakta da gibi) olsa da unilateral, tek taraftaki organda meydana gelmiş vakalar da bildirilmiştir. Bu durumun, mosaisizm kaynaklı olabileceği öngörülmüştür.

[1, 2, 3, 4, 5, 6, 7]

(Şekil 1) [2]                                                (Şekil 2) [3]

Hastalığın Genetiği

              Sporadik vakaların olmasına rağmen Akrokeratoelastoidoz’un, birincil olarak otozomal dominant geçiş gösteren genodermatoz olduğu kabul edilmektedir (Bazı vakaların otozomal resesif geçişli olduğu da görülmüştür). Stevens ve arkadaşları 1996’da hastalığın otozomal dominant kalıtıldığını belirtmişlerdir. Palmoplantar keratodermalar (PPK) sınıflandırılırken akrokeratoelastoidoz (AKE), kalıtsal punktat palmoplanter keratoderma tip III (PPKP3) grubuna dahil edilir. AKE, PPKP’nin benign yani iyi huylu formudur.

              Jung (1973) ve Greiner (1983) önderliğinde yapılan genetik haritalandırma çalışmalarında, AKE’nin ACP1 (Asit fosfataz 1), JK (Kiddi kan grubu) ve IGKC (İmmunoglobulin kappa hafif zincir sabir bölgesi) genleri ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Bu üç belirteç gen 2. kromozomun p kolunda (2p) yer alır. Bu sebeple hastalığın lokusunun 2p olduğu düşünülmektedir. Kromozom 2’yi içeren bu genetik anormallik ile genden eksprese olan protein kompleksinde meydana gelen değişikliğin hastalığın sebebi olabileceği ileri sürülmüştür. Yine de bunun hakkında fazla çalışma bulunmamaktadır.

(Şekil 3) [11]

              Otozomal dominant kalıtımda (Şekil 3) ebeveynlerden bir tanesi bile hasta ise çocuklarında %50 veya %100 oranında etkilenme olasılığı vardır (Hasta ebeveynin heterozigot veya homozigot oluşuna bağlı olarak). Resesifteki gibi taşıyıcı olma durumu yoktur. Sporadik vakalarda ise ailede, ebeveynlerde hastalık olmasa bile kişide görülebilir.

[1, 6, 11]

Tanı

Sporadik veya kalıtsal AKE formları arasında mikroskobik ve klinik farklar yoktur. Nadir bir hastalık olduğundan mevcut elektron mikroskop görüntüleri sınırlıdır. Elektron mikroskopisi, elastik liflerin mikrofibriler fragmantasyon ile ayrışmasını gösterir.

(Şekil 4) [5]

Elektron mikroskopisi inceliği azalan elastik fiberleri kolaylıkla gösterebilir.

Şekil 4’te bir hastanın transmisyon elektron mikroskopi (TEM) ve taramalı elektron mikroskopi (SEM) görüntüleri mevcuttur. Buna göre a, b ve c TEM; d ve e SEM görüntüleridir.

  • Normal kollajen demeti olan ince elastik fiber (CB: collagen bundle) (x 20.000)
  • Yüzey girintileri olan ince elastik fiber, oklarla gösterilmiş (x 30.000)
  • Parçalanmış elastik fiberler, granüler bozulmalar (x 20.000)
  • Parçalanmış elastik fiberler (x 1.800)
  • Horoz tepesine benzeyen girintili elastik fiberler, oklarla gösterilmiş (x 3.700)

Hastalığın klinik olarak teşhisinde daha önce belirtildiği gibi el ve ayakların iç ve dış kenarlarında mevcut ten rengi veya sarı renkli lezyonlar baz alınır. Hiperkeratoz, akantoz, hiyalinize ve homojen kollajen yapısı, elastik liflerde parçalanma ve azalma hastalığın histolojik özellikleridir. Etkilenen bölgede hafif kaşıntı, ağrı ve yanma hissi olabilir.

AKE , diğer papüller akrokeratoderma, ksantomlar, düz siğiller, piezojenik pedal papülleri vb gibi olgulara da benzediğinden tanısının konulması çok kolay olmayabilir. [5, 7, 10]

Tedavi

Lezyonlar genellikle asemptomatik olduğundan tedavi ertelenebilir. Ancak hastalarda özellikle estetik açıdan kaygılar mevcuttur. Hasta, durumun doğası ve sınırlı tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirilmelidir.

Salisilik asit, üre, sülfür, katran ve tretinoin gibi topikal keratolitikler yani deri üzerinden uygulanan tedaviler önerilebilir. Prednizolon, antibiyotikler, izotretinoin, dapson, metotreksat ve asitretin gibi oral yolla alınan immünsupresifler ile sistemik tedavi de hastalıkta uygulanabilir. Bu tedavi yaklaşımları başarı sağlamaktadır.

Kriyocerrahi, hastalıkta denenmiştir ama yıkıcı etkilerinden dolayı tavsiye edilen bir yöntem olmamıştır.

Nelson-Adesokan ve arkadaşları, 50 mg/gün oral etretinat ile geçici bir klinik yanıt elde ederek lezyonların giderilmesini sağlamışlar ancak ilaç kullanımı kesildikten sonra lezyonların geri geldiği görülmüştür.

Erbium: YAG lazer operasyonunun tedavide kullanımı denenmiştir [10]. Bölgesel anestezi ile uygulanan bir yöntemdir. Lazer sonrası oluşan yaralar ağrısız ve herhangi bir komplikasyon olmadan iyileşmektedir. Lezyonların hafif şekilde giderildiği ve düzleştiği görülmüştür. Altı ay boyunca yapılan takipte nüks etmediği görülmüştür. Hastalığın kısmi şekilde giderilmesi ile önerilen bir tedavi olmaktadır ama tamamen bir iyileşme beklenmez.

AKE’nin tedavisi hala tartışma konusudur.

[1, 8, 9]

Hastalığın Diğer İsimleri

Acrokeratoelastoidosis (AKE) Of Oswaldo Costa,

Inverse Papular Acrokeratosis,

Collagenous Plaques Of Hand And Feet,

Palmoplantar Keratoderma, Punktat Tip III; PPKP3

Lichenoid Akrokeratoelastoidosis

Kaynaklar

  1. SONTHALIA, S., ABOOBACKER, S., 2019, Acrokeratoelastoidosis, Stat Pearls.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK537067/
  • MU, E.W., MIR, A., MEEHAN, S.A., NGUYEN, N., 2015, Acrokeratoelastoidois, Dermatology Online Journal, 21(12).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26990327/
  • YÜKSEK, J., SEZER, E., KÖSEOĞLU, D., MALKOÇ, F., 2010, Akrokeratoelastoidozis: Bir Olgunun Sunumu, Türkderm, 44(4), 229-231.
https://www.researchgate.net/publication/49611301_Acrokeratoelastoidosis_A_Case_Report

5.LOPES, J.F., DE ALMEIDA, H.L., DA CUNHA FILHO, R.R., VIGANO LATTMAN, B., SUITA LE CASTRO, L.A., 2018,  Ultrastructure of Acrokeratoelastoidosis, J Eur Acad Dermatol Venereol,32(5), 165-167.

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29080320/?from_term=Ultrastructure+of+acrokeratoelastoidosis&from_pos=1
  • PALMOPLANTAR KERATODERMA, PUNCTATE TYPE III; PPKP3
https://www.omim.org/entry/101850?search=Acrokeratoelastoidosis%20of%20Costa&highlight=acrokeratoelastoidosi%20costa%20of

7.      HU, W., COOK, T.F., VICKI, G.J., GLASER, D.A., 2002, Acrokeratoelastoidosis, Pediatric Drmatology, 19(4), 320-322.

https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1046/j.1525-1470.2002.00091.x
  • RAMBHIA, K.D., KHOPKAR, U.S.,2015, Acrokeratoelastoidosis, Indian Dermatology Online Journal, 6(6), 460-461.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4693374/
  • ERBİL, A.H., SEZER, E., KOÇ, E., TUNCA, M., TAŞTAN, H.B., DEMİRİZ, M., 2007, Acrokeratoelastoidosis treated with the erbium: YAG laser, Clinical and Experimental Dermatology, 33(1), 30-31.
https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1365-2230.2007.02553.x

10.  URIBE, P., ORTIZ, E., WORTSMAN, X., GONZALEZ, S., 2018, Acrokeratoelastoidosis of the Foot With Clinical, Dermoscopic, Ultrasonographic, and Histopathologic Correlation, J Am Podiatr Med Assoc, 108(2), 178-181. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29634304/?from_term=Acrokeratoelastoidosis+diagnosis&from_pos=5

https://www.wikipedia.org