Brain-Lung-Thyroid Syndrome

Genel Bilgi:

Beyin-akciğer-tiroit sendromu; beyni, akciğerleri ve tiroit bezini etkileyen bir grup hastalıktır. Tarihsel olarak üç organda görülen hastalıklar ayrı ayrı değerlendirilse de şuanda üçünü kapsayan bir sendrom olarak görülüyor. Bu sendromdan etkilenen bireylerin % 50’sinde üç organda da sorunlar görülürken % 30’unda beyin ve tiroit bezinde, % 10’unda ise beyin ve akciğerde sorunlar görülüyor.

Bu sendroma sahip bireylerin hemen hemen hepsinin beyinde hareketleri kontrol eden bölümün anormal aktivitelerine rastlanır. Bunun sonucunda istemsiz hareketler (kore)[1]; yüz, gövde ve diğer uzuvlarda kıvranma (atetoz) şeklinde görülür. Ayrıca beyin-akciğer-tiroit sendromuna sahip olan bireylerde hareketlerin koordinasyonunda güçlük (ataksi), kas seğirmeleri (miyoklonus) ve istemsiz kas kasılması sonucunda tekrarlayan hareketler gözlemlenir (distoni). Hareket problemleri erken bebeklik dönemleri ya da daha sonraki dönemlerinde görülse de genellikle 1 yaşında başlar ve sıklıkla önce kasın harekete karşı gösterdiği dirençte (kas tonusunda) zayıflık durumu oluşur (hipotoni). Yürümenin gelişimi gecikebilir. Hareket sorunları genellikle sabit kalır ve zamanla artış gösterebilir. Ayrıca hastalıktan etkilenen bazı bireylerde öğrenme güçlüğü ve zeka geriliği görülebilir.

 

Tiroit sorunları bu sendromun en yaygın özelliğidir. Tiroit bezi; büyüme, beyin gelişimi ve vücuttaki kimyasal reaksiyonlar dahil olmak üzere çok çeşitli kritik vücut fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olan hormonlar üretir. Sendromdan etkilenen birçok birey doğuştan hipotiroidizm’e sahip olması sonucu tiroit hormonlarının normalden düşük seviyede salgılanmasına maruz kalıyor. Bu sendroma sahip çoğu bireyin normal büyüklükte tiroidi olmasına rağmen bezin boyutu küçülmüş ya da bez yokluğu görülmektedir. Tiroit hormonlarının eksikliği zeka geriliğine ve diğer nörolojik sorunlara neden olmasına karşın bu sendroma sahip bireylerde bu tür sorunların hipotiroidizm’e veya beyinsel anormalliklere bağlı olup olmadığı belli değildir.

 

Akciğer sorunları da bu sendromla birlikte görülür. Bu sendromdan etkilenen bazı yenidoğanlarda solunum zorluğu meydana gelir.  Bu da nefes almada aşırı derece zorluğa neden olabilir ve yaşamı tehdit edici noktaya gelebilir. Bu sendroma sahip kişilerde tekrarlayan akciğer enfeksiyonları görülür. Genel popülasyona bakıldığında beyin-akciğer-tiroit sendromuna sahip bireylerin akciğer kanserine yakalanmak riski daha fazladır.

 

Genetik Değişiklikler / Etken Faktörler:

Beyin-akciğer-tiroit sendromu NKX2-1 genini etkileyen genetik değişikliklerden kaynaklanır. Bu homeobox protein DNA’ya bağlanan ve diğer genlerin aktivitesini (ekpresyonunu) kontrol eden bir transkripsiyon faktörüdür. Embriyonik gelişim sırasında belli genlerin ekpresyonunu düzenleyen homoebox protein NKX2-1, beyin, akciğer ve tiroit bezinin gelişimine yardım eder ve normal fonksiyonlarını destekler. NKX2-1 genindeki mutasyonlar veya parça kayıpları sonrası homoebox proteinin miktarında bir azalma meydana gelir ve işlevleri bozulur. Bunun sonucunda NKX2-1 genindeki değişiklik; beyin, akciğer ve tiroit bezinin normal gelişim ve işlevini engeller. Bu üç organla ilgili problemlerin altında yatan neden; iyi huylu kalıtsal kore, solunum sıkıntısı sendromu, doğuştan hipotiroidizm ve beyin-akciğer-tiroit sendromun diğer özellikleridir. Bazı bireylerde bu üç organın durumdan etkilenmesine rağmen bazılarında neden yalnızca bir veya iki tanesinin etkilendiği belirsizdir.

 

Kalıtım Paterni / Deseni:

Bu durum otozomal dominant (anne ya da baba hastalıktan etkilenmiş) kalıtım göstermektedir. Yani bir hücrede değişikliğe uğramış genin bir kopyasının bulunması bozukluğa neden olmak için yeterlidir. Bu sorunun her zaman bir önceki kuşakta görülmesi gibi bir şart yoktur. Bazen ilk bulgu bir bireyde görülüp gelecek kuşaklara aktarılabilir (sporadik olgu) . NKX2-1 ile ilişkili bir bozukluğu olan bir bireyin her çocuğunun patojenik varyantı devralabilme şansı % 50’dir.

Şekil 1.1 

Bu şekil: https://ghr.nlm.nih.gov/art/large/autodominant.jpeg adresinden alınmıştır.


“Otozomal Dominant Kalıtım”[2]

 
 
Teşhis Yöntemleri ve Tedaviler:

Belirtilerin tedavileri; düşük dozlarda verilen tetrabenazin kore belirtilerini azaltır.  Levodopa’nın, yürüme semptomlarında (düşmelerde) belirgin iyileşme gösterdiği belirlenmiştir. Akciğer ile ilgili bulgularda astım ve interstisyel akciğer hastalığı olağan şekilde tedavi edilir. Hipotroidizm’de ise tiroit replasman tedavisi uygulanır.

 

NKX2-1 patojenik varyantın tanımlandığı bir ailede, doğum sonrası en kısa zamanda riskli akrabaların belirlenmesi doğuştan hipotiroidizm ve akciğer ile ilgili hastalık riski yüksek olan bebeklerin erken teşhis edilmesine izin verir,

Bir patojenik varyantın belirlenmediği iyi huylu kalıtsal kore veya beyin-akciğer-tiroid sendromlu bir ailede, doğumdan sonra mümkün olan en kısa sürede riskli bebeklerin tiroit fonksiyonlarının değerlendirilmesi, doğuştan hipotiroidizm’in erken tanımlanmasını ve tedavisini sağlar.

 

Hastalıkla İlişkili Genler:
 
Sitogenetik Bölgesi: 14q13.3, 14. Kromozomun 13.3. uzun kolunda (q).
 
Moleküler Bölge: 14.Kromozomun 36,516,397 ila 36, 520, 225 baz çiftleri arasında.
 

 

“Şekil 1.2” Bu şekil: https://ghr.nlm.nih.gov/gene/NKX2-1/location.png adresinden alınmıştır.
       NKX2-1 genini krozomal lokasyonu[3]

 

Hastalığın Diğer İsimleri:

  • BLT Sendromu
  • Beyin-tiroid-akciğer sendromu
  • CAHTP
  • Koreoatetoz, hipotiroidizm ve yenidoğan solunum sıkıntısı
  • Pulmoner fonksiyon bozukluğu, doğuştan hipotiroidizm

 
Kaynakça:
Brain-lung-thyroid syndrome. “https://ghr.nlm.nih.gov: https://ghr.nlm.nih.gov/condition/brain-lung-thyroid-syndrome#genes” adresinden alınmıştır

CHOREOATHETOSIS AND CONGENITAL HYPOTHYROIDISM WITH OR WITHOUT PULMONARY DYSFUNCTION; CAHTP. “http://omim.org/entry/610978” adresinden alınmıştır

NKX2-1 gene. “https://ghr.nlm.nih.gov/gene/NKX2-1#location” adresinden alınmıştır

NKX2-1 mutations in brain-lung-thyroid syndrome: a case series of four patients. “https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24129101″ adresinden alınmıştır

 

 

[1] Kore; eski Yunancada dans anlamına gelir. Kore nörolojide bir hastalık belirtisidir ve ani gelen, düzensiz, tekrarlayıcı olmayan, rastgele yayılan ve kendiliğinden oluşan aşırı istemsiz hareketler için kullanılır. (“Hareket Bozuklukları Tanı ve Tedavi Rehberi”)

[2] Bu şekil: https://ghr.nlm.nih.gov/art/large/autodominant.jpeg adresinden alınmıştır.

 

[3] Bu şekil: https://ghr.nlm.nih.gov/gene/NKX2-1/location.png adresinden alınmıştır.