CANAVAN HASTALIĞI

Tanım

Canavan hastalığı, beyindeki mesaj alma ve göndermeden sorumlu  sinir hücrelerine (nöronlar) zarar veren nadir görülen irsi bir rahatsızlıktır. Bu  hastalık, lökodistrofi denilen bir grup genetik rahatsızlıktan biridir. Lökodistrofi rahatsızlıkları, sinirleri koruyan ve sinir impulsların etkili bir şekilde iletimini sağlayan bir örtü olan miyelin kılıfının büyümesini ve savunmasını bozmaktadır.

Canavan hastalığının en yaygın ve en şiddetli formu yenidoğanlardakidir. Hasta bebekler hayatının ilk birkaç ayında normal  görünür ancak 3-5 aylık dönemlere gelindiğinde gelişme ile ilgili sorunlar fark edilmeye başlanır. Bu bebeklerin dönme, kafa hareketini kontrol etme, desteksiz oturma gibi motor becerileri genellikle  gelişmez. Bu durumun diğer ortak özellikleri arasında zayıf kas tonusu (hipotoni), olağandışı büyüklükte kafa boyutu (makrosefali) ve asabiyet bulunur. Ayrıca beslenme ve yutma zorlukları, nöbetler ve uyku bozuklukları da gelişebilir.

Canavan hastalığının hafif seyirli formu daha az yaygındır. Hasta bireylerin çocukluklarında konuşma ve motor becerilerinin gelişmeye başlaması biraz gecikir. Bu gecikmeler o kadar hafif ve özgül olmayabilir ki bunların Canavan hastalığından kaynaklandığı asla bilinmeyebilir.

Canavan hastalığına sahip insanların beklenen yaşam süresi oldukça çeşitlidir. Hastalığın yenidoğan formuna sahip çoğu birey yalnızca çocukluk döneminde yaşar, ancak bazıları ergenlik çağını ve sonrasını da yaşar. Hastalığın hafif seyirli formuna sahip olan bireylerde ise yaşam ömrünün kısalması durumu görülmemektedir.

Sıklık

Bu hastalık tüm etnik kökenlerde rastlanırken, en yaygın olarak Ashkenazi (Doğu ve Orta Avrupa) Yahudilerinde görülür. Araştırmalar, bu rahatsızlığın Ashkenazi Yahudileri topluluğunda her 6400 ila 13500 kişiden 1 kişiyi etkilediğini ortaya koyuyor. Diğer popülasyonlardaki görülme oranı ise bilinmemektedir.

Genetik Değişiklikler 

ASPA genindeki mutasyonlar Canavan hastalığına neden olur. ASPA geni aspartoasilaz olarak adlandırılan enzimi üretmek için talimat verir. Bu enzim genellikle N-acetyl-L-aspartic acid (NAA) olarak adlandırılan, ağırlıklı olarak beyindeki nöronlarda bulunan bileşiği yıkar. NAA’nın görevi açık değildir. Araştırmacılar NAA’nın miyelin kılıf yapımında rol oynadığını düşünmekteydiler. Ama son araştırmalar NAA’nın böyle bir fonksiyonunun olmadığını gösteriyor. Enzim, bunun yerine su moleküllerinin nöronların dışına taşınmasına katılıyor olabilir.

ASPA genindeki mutasyonlar, NAA’nın normal yıkımını önleyen aspartoasilazın işlevini azaltır. Canavan hastalığının yenidoğan/çocukluk formuna neden olan mutasyonlar, enzimin aktivitesini ciddi şekilde bozarak NAA’nın beyinde yüksek seviyelere gelmesine izin verir. Bozukluğun hafif/gençlikte olan formuna neden olan mutasyonlar, enzimin aktivitesi üzerinde hafif etkilere sahiptir ve NAA’nın daha az birikmesine neden olur.

Beyindeki fazla NAA, Canavan hastalığının belirti ve semptomlarıyla ilişkilidir. Çalışmalar gösteriyor ki, eğer NAA uygun şekilde yıkılmazsa bunun sonucunda oluşan kimyasal dengesizlik sinir sistemi gelişimi sırasındaki miyelin kılıf oluşumuna engel olur. NAA birikimi aynı zamanda mevcut miyelin kılıflarının aşamalı olarak yıkımına neden olur. Bu koruyucu kaplamaya sahip olmayan sinirler, normal beyin gelişimini bozan bir arızaya uğrar.

Kalıtım Şekli

Bu hastalık otozomal resesif genlerle kalıtılır, bu da her bir hücredeki her iki kopyanın mutasyona uğradığı anlamına gelir. Otozomal resesif durumda olan bir bireyin ebeveynlerinin her ikisi de mutasyona uğramış genin bir kopyasını taşır ancak genellikle durumun semptom ve belirtilerini göstermezler.

Şekil 1.  Normal bir hastanın sagittal nükleer manyetik rezonans görüntüsü ile Canavan hastalığı olan bir hasta karşılaştırıldığında beyin dokusundaki atrofi, ventriküllerin genişlemesi ve corpus callosum ile diğer sinir yollarının incelmesiyle birlikte fark edilebilir.

Kaynakça

https://ghr.nlm.nih.gov/condition/canavan-disease#inheritance

https://www.the-scientist.com/research/gene-therapy-targets-canavan-disease-54247